– bana söylediklerinden türlü anlamlar çıkarıyordum. sendeki âni dönüşüme bahaneler bulmaya çalışıyordum ama bir türlü aklıma yatmıyordu. sonra hiç beklemediğim bir gün kendiliğinden anlattın olanları. şaşırdım.
– anlattığımdan emin misin gerçekten?
– ben daha çok anlatmadıklarını dinlemiştim. hani onlar yalansız.
sonunda kafan karışır. enine boyuna düşünmeye bile cesaret edemediklerin gelir düşer aklına. sana neler söylenmiştir bugüne kadar? nerelerden geçmişsindir? neleri kabullenmişsindir? nelerden nefret etmiş?… şüphelerine sıkıca bağlıyken, bunca eminken yani yanlışlarından hayatın, neden tutup son adımda güvenmeye başlarsın? bir sonraki adımsa ilk adımdır, bilirsin. başka bir renge boyamak gerekir şimdi tüm olanları. başka bir sokaktan yürüyerek varmak aynı noktaya. durup orta yerinde hikâyenin, harfleri bir bir koymak cebine, kimseye çaktırmadan. usul usul sökmek yani tuğlalarını zamanın. sonra yeniden yazmak.
yazdığın sana uzak.
"Yüzey" tefrikasının tüm parçaları:
Yorumlar