– asıl yalnız olan bendim değil mi?
– bunu sana defalarca anlatmaya çalıştım.
– yalnızlığıma ver.
biri çıkıp, yıllarca sorularını bile gizlediğin cevapları çarpar yüzüne. kendi öyküsünü anlattığını sanırsın önce. neden sonra kahramalarınla tanışmaya başlarsın yeniden. seni yaralayan, hırçınlaştıran, öldüren, ölen… soluk bir defter sayfası belirginleşir aniden. öyle tanıdıktır ki her şey, yüzünü bütün yaralarıyla aynada görmüş gibi korkarsın. anlatıcı gider. öykünle baş başa kalmalısındır artık, eskisi gibi. ve o döndüğünde, yerini almış olmalısındır.
yoksa oyun başlamaz.
"Yüzey" tefrikasının tüm parçaları:
haklısınız…
öykü benim öyküm. cevaplar karşımda öylece duruyor.
oyun başlamıyor!