“gözyaşı aşkın teridir aslanım, terleycen elbet, terlemeden olmaz”. sonra ağzına bi lokma atıp çiğnemeye başladı. bi yandan da ağzının kenarlarını siliyordu peçeteyle. ağzında lokmayla, kaşlarını yapacak bişey yok der gibi kaldırıp tekrarladı “terleycen”. pantolonunun üzerindeki ekmek kırıntılarını eliyle süpürüp sandalyeyle masa arasına sıkıştırdığı göbeğini derin bir nefesle kurtardı. masadan destek alarak kalkıp omzuma hafifçe vurdu iki kere. “evet pozantı’da incekler…pozantı” diyerek ilerledi sonra.
YORGUNLUK
Kategori: DÜZ YAZILAR
Yorumlar