Naber napıyosun?
Ben de iyiyim. İdare eder yani. Maceralı :)
Geldik sanıp trenden inmişim. Uyku mahmuru. Tren bastı gitti. Dağın başında bi köy istasyonunda kaldım.
Oraya geliyordum.
Sordum canım onu. Bir sonraki tren yarın sabahmış. Gerçi bir de yük katarı varmış. İstersen onunla gönderelim seni dediler ama çok sürermiş, “çok cefalı olur, ekspresi bekle, yatarsın şurada bankta” dedi memur. Öyle yapacağım. Yaptım yani. Banktayım şu anda. Battaniye de verdiler.
Aslında öyle olmadı. Yalan söyledim. Her istasyonda duruyordu. Artık midem bulanmaya başlamıştı. Eeeh deyip indim. Gece gece. Sonunu düşünmedim. Çok sıkılmıştım.
Ben ne bileyim burada kalacak yer olmadığını. Burada kalacak yer var mı diye sordum hareket memuruna, “gidecek yer çok da kalacak yer yok buralarda” diye laf ebeliği yaptı bana. Yiyecek bir şey de yok. Büfe müfe? dedim, bakkal var dedi, sabah açılır. E tren de sabah dedim. “Evet” dedi. Keşke başka bi istasyonda inseymişim diye mırıldanınca bozuldu. “Vallahi hepsi aynı. Ben çoğunu gördüm. Şükretmek lazım” derken sesi de biraz yükseldi sanırım. “Ha ama istersen o yöne doğru trenimiz var yarım saat sonra. Bin git, başka bi istasyonda in”. “Yok” dedim, “sağol”. Aç aç yatacağım şimdi.
Yalan söyledim. Battaniye vermediler. Banktayım ama yatmıyorum. Hava da buz gibi. Götüm donuyor. Çok uzak değilsen gelip beni alsana buradan. N’apacağım sabaha kadar burada. Telefonun şarjı da az kaldı ama şarj ederim.
Sabredemedim yine evet. Duramadım ne yapayım yani? Bunları mı konuşacağız dönüp dönüp.
Treni beğenmemiş değilim ama daraldım işte.
Yahu treni değiştirmeye falan çalışmadım. Treni niye değiştireyim. Değiştiremediğim için inmedim bi sus da dinle. Daraldım diyorum. Daraldım midem bulandı dur kalk dur kalk. Dolmuş gibi. El kaldırana duruyor.
Daha iyi olmadı tabii ki gece gece bu dağ başı istasyonunda inmek ama temiz hava aldım en azından ne yapayım.
Şimdiye varmış filan değildim ama haklısın sabredebilseydim şu anki durumdan daha önce varacağım kesin. Ama sabredemedim işte artık bunun tartışmasını yapmasak mı acaba?
İyi tamam, hiçbir şeyde sabredemedim güzel, harika. Müthiş tespit. Evet her şey benim istediğim gibi olsun istiyorum, hem de hep. Sonra da gerilip böyle sap gibi kalıyorum ortada bravo. Peki bu şu anki duruma bir katkı sağlıyor mu?
Yani şu anda edilecek laf bu mu olmalı? “Kimin yinini giliyirsin ini iri i ilsin” Böyle mi?
Bırak allahını seversen. Fırsat bulduğun anda biriktirdiğin bütün kini üzerime boşaltıyorsun. Resmen bunlara çalışıyorsun herhalde. Aradığında şunları şunları söylerim diye. Kaç hafta bunları mı biriktirdin?
Altı ay mı? Abartma da.
Gerçekten bunu mu konuşalım bozkırın ortasında? Bu ayazda, bi tahtası kırık, kıçımı yerleştiremediğim bankın üzerinde otururken bunu mu konuşalım?
Peki konuşalım. Evet doğru hepsinde haklısın. Böyleyim. Bütün tespitlerin şahane. Allah da beni böyle yaratmış lanet olsun ki. Ama sana geliyordum sürpriz yapmaya. Olmadı işte.
Çarpıtmıyorum yalan da söylemiyorum.
Tamam yalan söylüyorum. Evet altı ay olmuş. İyi evet onu gargaraya getirmek için duygu sömürüsü yapıyorum. Ama üşüyorum gerçekten. Gelsen mi acaba? Ben kullanırım dönüşte arabayı.
Kimsenin yanına gitmiyordum. Öylesine yola çıktım işte. Atladım trene. Gideyim dedim işte. Arkadaşlarla gö…
Trende kavga ettik evet. Gelme dedi. Bravo onu da çözdün. Evet aynen öyle oldu. Ben de daraldım. İndim trenden. Alkışlar sana gelsin.
Tam kavga gibi değil. Siktir git dedi.
Komik mi şimdi bu?
On gündür. Yani on gün oldu işte başlayalı. Olmuştu. Bilmiyorum.
Ne bileyim sevmiş miydim sevmemiş miydim? On gün diyorum.
Hayır yahu ne evlenmesi?
Üfff. İyi tamam düşündüm evet. Düşündüm anasını satayım. Her şeyi bil. Nesi kötü hayal kurmanın ben anlamıyorum.
Neden dalga geçiyorsun şimdi?
Yoo seninle de kurduk hayal. Şimdi bırak her şeyin kabahatini de benim üzerime yıkma.
Ya lütfen bunlardan bahsetmek istemiyorum ben. Açmak istemiyorum tekrar tekrar aynı konuları. Üşüdüm zaten. İçeri gireyim ben.
…
İçeride duracak yer yokmuş. Bi kuytu buldum yerde oturuyorum şimdi. Binanın bir girintisi. Oraya çöktüm.
Yok, çantanın üzerine oturdum. Uzun kollu gömlek vardı çantada. Onu giydim. Atlet yok da iki tişört üst üste giydim. Şimdilik iyi ama sabaha karşı ne yaparım bilmiyorum.
Nasıl uyuyayım yahu? Ben anlatamıyorum herhalde. Sana da eğlence çıktı. Harika.
Ha sen değilsin başbelası?
Bir saatmiş oradan arabayla.
Allah belamı vermiş zaten artık başka şeyler dile lütfen. Yeni bir beddua bul. Daha spesifik şeyler iste mesela. Ne bileyim kolun kırılsın filan de.
Yau bu kadar bela okuyacağına senden neden korkup kaçtığımı düşünseydin, belki şu an başka şeyler konuşuyor olurduk.
Korktum evet ne var bunda? Tek sigaram kaldı.
Acındırmıyorum. Seni aradım çünkü… Kimi arayayım başka?
Evet boka düşünce arıyorum çok haklısın. Çok doğru toparlanınca basıp gidiyorum. Muhteşem tespitlerinle yine bizlerlesin. Sen de her seferinde belki gitmez diye kapıyı açıveriyorsun. Ama yine aynısı yine aynısı. Neyse…
Yok tamam demiyorum bir şey.
Ama o gece apartmanın önüne papatyaları serpişim nasıldı?
Ha ha, sensin o…
Keşke sana geliyor olsaydım. Böyle anları çabuk unutuyorum değil mi ben?
Hafıza sıkıntım hep vardı. Sen de bundan çok faydalandın şimdi birbirimizi kandırmayalım. Avantajlarından memnun olup sonuna kadar kullanıp dezavantajlarından şikayet etmek de tam senin tavrın.
Nasıl kullandığını gayet iyi biliyoruz. İşte en basit örneği; sen tarihiyle her şeyi hatırlayıp pat pat önüme koyarken ben kronolojisi karışmış flu izler hatırlayabiliyorum sadece. Sen de bunu gayet iyi kullanıyorsun. Bi kere ben yalan söyleyemiyorum yahu. Söylesem bile er geç yakalıyorsun. Unutuyorum evet ben. Hatırlatmadığın sürece unutuyorum.
Gayet iyi biliyorsun ne demek istediğimi.
Ben sana hiç git demedim. Her seferinde sen gittin. Ben aynı yerde durdum.
Tamam haklısın benim gittiklerim de oldu.
İyi tamam çoğunda ben gittim. Ama en son geldiğimde git diyen de sendin. Kapıya bile çıkmadın telefonla kovdun. Konuşacak bir şeyimiz yokmuş. İki saattir konuşuyoruz işte. Nasıl yokmuş konuşacak bir şeyimiz acaba?
Su alacak yer bile yok burada.
Orda mısın?
Yattın mı?
Ohoo uyudu. Ben başımın çaresine bakayım madem. İyi geceler…
Sigaram bitti
Gelmiyor musun gerçekten?
Bildiğin uyudun. Vay be.
Peki
Fotoğraf kaybolunca engellenmiş mi oluyorduk yoksa rehberden mi silinmek demekti?
Şşş?
…
Şarjını bitirdim sanırım mesajlar tek tikte kalıyor
Ooo şimdi anladım. Bu düpedüz engel
Engeli kaldırınca gönderilen mesajları göremiyormuşsun. Araştırdım şimdi. Yazacaklarımı göremeyeceksin demek ki. Ben sana geliyordum aslında ama sonra kapıyı açmamandan korktum. Oraya kadar gelip kapıda kalmaktan… Bu bildiğin ergen korkusu tabii ama bütün plan bir ergen planıydı zaten. Ben de ergenlikten biyolojik olarak çıkalı şunun şurasında yirmi sene filan oldu. Çıkamayalı. Çok özledim. Oha bacağımdaki damarlarda kanın akışını hissediyorum. Sigara konusunda da yalan söyledim sigaram var. Müthiş sevimli olmadığım kesin ama çok özledim seni. Neyse böylesi daha iyi oldu. Hiçbir şey söylemeden konuyu kapatıp gitmeni kastediyorum. Ben de biraz kendi kendime konuşur sonra uyurum. Birkaç güne de unuturum bu geceyi. Yalnız gerçekten soğuk bura. Göt donduran cinsten. Güzel uyu. Umarım her şey güzel olur senin için. Sen her şeyin en iyisini bilirsin zaten.
…
Aaa çift tık
Şarja taktın herhalde telefonu. Engellememişsin demek.
…
-Hayır gerizekalı araba kullanırken dikkatimi dağıtıyorsun diye telefonu kapattım ama sen biraz daha saçmala diye profil fotoğrafını da kaldırdım
-Hassiktir! Nasıl buldun beni?
-Hareket memuruna buralarda bi gerizekalı varmış dedim. Gösterdi.
-Teşekkür ederim
-Boşver, etme teşekkür. Yarın arar seninki. Ona gidersin.
-İnanmadın değil mi?
-Ya lütfen kalkar mısın şurdan. Hadi. Eve gidelim. Bir de pantolon örtmüş üstüne dram olsun diye. Tam bir şapşalsın.
-Değilim
-Güzel mi bari?
-Yani bence güzel
-Yine leş desene
-Hiç de değil. Beraber de uyur muyuz?
-Hayır gerizekalı. Al, sen kullanacaksın.
-Yau, kızma da… Ehliyeti kaptırdım ben
-Yat o zaman burada. Hadi görüşürüz
-Ya tamam tamam
-Altın seri şerefsizsin
-Aman bitmedi sövmelerin. Müzik aç bari.
Yorumlar