Saklanması memnu ama anlatılması caiz olmayan hikayenin gâibinin anlattığıdır: ” İğde mi? Bebeklerin giysilerinin sol omuzuna iliştirilir küçük bir tanesi. Gelinliklere, damatların ceket cebinin içine… Daha büyük olanlar ev girişlerine, üzerlik boncuklarının kemerine, buzağıların alınlarına takılır. Kim neye “zarar gelmesin” isterse onu iğde dalıyla işaretler. İğde dalına yalnızca nazar boncuğu diyemeyiz, değildir çünkü. Dedem, soğukta sırtına bir şey akıl edemeyene “fikir” derdi onun için. Baharda çiçekleri çok güzel kokar, meyveleri kurudur yutmak zor olur ama kış günlerinde çayın yanına yakışır. Kocaman bir çadıra benzer. Dikenli olduğundan olacak, kötülüklerden koruduğuna inanılır. Evin,…
Yorum Bırak