İçeriğe geç →

SYKLMLR Yazılar

YÜZEY – 11

– yakınlık seni çok korkutuyordu. can havliyle uzaklaştırıyordun kendinden. sonra da neden terk etmek istediğimi soruyordun. çıkmaz bir yola girdiğin her halinden belliydi, kurtuluşunsa terk edilmekten geçiyordu. “terk edilebilir” olmaktan, en azından. – peki neden terk etmedin? – burada olduğumdan emin misin? her cümlenin bir tarihi vardır. her yaşananın, sebebi. bir yerden başlamıştır işte, nereye gideceğinin kararını “bugün” verecektir. sense bugünü çarmıha germek istersin hep. yaşamaktan ziyade, “üzerine konuşmak” tercihindir. zamanı böyle böyle tüketirsin ve hiçbir şey yaşamak zorunda kalmadın sanırsın. keşke ânı, daha yaşanırken geçmişe gömebilseydin. ama işte yaşamak zorunda oldukların, senin payına düşenler yani, peşinde kâbus gibidir. tarihin…

Yorum Bırak

ÜMİT

ümit nihayetinde bir yoksunluk halidir. ileriye yönelik bir beklenti mi yoksa geriye dönük bir hasret mi olduğu bilinmez. bildiğimiz şu an arayış içinde sızladığımızdır. bunu şunun için söylüyorum; ümide böyle bir eksiklik hissi olarak bakınca, gelecek mi geçmiş mi kaynağı diye, bir yoksunluk hali olduğunu iyice farkediyor insan. yoksunluk hissi ise bilinmeyen bir sürprizden çok, elinden kopup gitmiş, artık her nasılsa, kaybedilmiş bir parça olmaya daha yakın. sanki bir zamanlar ümit ettiğin şey senindi, birdiniz, şimdiyse senden koparmışlar.

Tek Yorum

HEDİYE PAKETİ

kimsenin yüreğine tam uymuyor diye, hep bi’ değiştirme kartı tedirginliğinde sunuyoruz sevgimizi.

Tek Yorum

Bi düş

hayal gerçeğe değişilir mi?

Tek Yorum

Kısır

Yazacak bir şey çıkmıyor bu aralar. dönüp dönüp seni temize çekiyorum.

Yorum Bırak

İmkan

En çaresiz aşk bile bir ümittir. En çaresiz aşk bile başka türlü olabileceğini geçirir içinden.

Yorum Bırak

YÜZEY – ON

yollara düştüysen eğer sonuna dek yürünecek kararsızlığı geçtikçe korku, peşinden gelecek kim tutar ki ellerinden vakitsiz düştüğün zaman? zaman buzdur ellerinde eridikçe göreceksin.

Yorum Bırak

YÜZEY – 9

– ben önce bir şeyi isterim, gerçekten isteyip istemediğime daha sonra karar veririm. – hiç gerçekten elde ettiğin oldu mu peki, istediğini? – hiç. asıl hikayenin kime ait olduğunu düşünürsün. kim kahramandır, kim misafir? bu her şeyden önemli hâle gelir senin için. ya düşündüğün gibi değilse? o zaman bunu değiştirmek için yapmayacağın şey yoktur. önce afili isimler ararsın bu çaresizliğine. asillere özgü bir çıkmaz yol, sıradan bir mutluluktan yeğdir her zaman. asıl hikâyeyi kendince asil hikâyeye dönüştürecek bir fikir ararsın. bulamadıkça sıkıntın büyür, bulduğun geçici çözümler de doldurmaz içindeki büyük boşluğu. üşüyüp durursun yalnızlığında. senin hata dediklerin, yaşamın ta kendisidir…

Yorum Bırak

YÜZEY – 8

– seni yolundan çeviren şeyin ne olduğunu sordum. bir an durakladın. sonra gülümseyerek ellerini uzattın bana. öyle anlamsızdı ki, şaşıramadım bile. – bunları ona da anlattın mı? – o biliyor zaten. kendini zorlarsın. belki yanılıyor olma ihtimaline karşı tekrar gözden geçirirsin olanları. zamana yıllar sonrasından bakabilmeyi istersin, kuşbakışı. bir yere oturtamazsın çektiğin acıyı. birden çok çizgi olabilseydi keşke hayatta, birden çok seçeneği yaşama olanağı. o zaman pişmanlık diye bir şey olmazdı herhalde. hani, kendine bile söylemeye korktuğun o “pişmanlık” ihtimali. öylesine düzgün bir yaşamdır ki aklındaki, her beklenmedik yolda duvarlara çarparsın, soğuk bir şaka olduğunu anlarsın yaşamanın. durup düşünürsün en…

Yorum Bırak

DERİN GÖRÜŞ

adam düşünüyor ve günden güne fikrinde ne kadar haklı olduğunu farkediyor.her olayda, her yeni durumda haklı olduğunu bir kez daha görüyor, farkediyor ki sağlam bir temele oturmuştur fikri, sürekli olarak doğrulanıyor.bu adama ne olmuş, başına ne gelmiş, neyin eksikliği bu, ki hayali bir koltuk değneğine ihtiyaç duyuyor?

Yorum Bırak

ÇİĞ TAVUK

Karşılıklı oturmuş konuşuyorlardı. Yıllardır da tanıyorlardı birbirlerini. Birinin aklına makarnaya bu kadar para vermenin manası olup olmadığı takılıyordu, gerçi ne yiyecekti? Diğeriyse salata yiyerek gerçekten zayıflayacağından şüphelenmeye başlamıştı. Konuştular bir vakit. Vakit geçti bir vakit. Biri konuşurken diğeri elindeki bıçağı avcunun içine sıkıca aldı çaktırmadan. Sonra kafedeki onca insanın ortasında elindeki bıçağı köküne kadar arkadaşının eline sapladı. Kırılan kemik sesi, tahta masaya vuran metal, çığlık, hayvan gibi bir bağırtı… Arkadaşını itmeye çalışırken saplanmış elini masadan kurtaramayıp masa sandalye tepetaklak yere yuvarlandı. Elinin içinde bıçağın kırıldığını farketti. Düşüncesi hızlandı. Gerçekten hızlandı. Düşündü, gerçekten düşündü. Ne yapabilirdi? Ne oluyordu? Canı yandı, gerçekten…

Yorum Bırak

Umut

dost olmaya geldik, küs kalmaya değil. yük almaya geldik, yük olmaya değil. yol açmaya geldik, yol kesmeye değil. bilmeye geldik, unutmak için değil.

Yorum Bırak

YÜZEY – 7

– bir kural’dan söz etmiştin. bunun benimle de ilgili olduğunu söylemiştin. tam olarak ne demek istediğini anlayamamıştım o zaman. sen gittikten uzun bir süre sonra bunu tekrar düşündüğümde kural’la ilgili çok önemli bir şeyi fark ettim. nerden aklıma geldi bilmem. ama çok geç kalmamıştım neyse ki. – neydi fark ettiğin şey? – kural’ı sen koymuştun. hislerini kabullenmekle başlar her şey. hep nedenler düşünürsün ya, bazen de nedensizdir hayat. sen büyük anlamların arayışındayken, basit bir matematikle sağlamanı yaparlar. boş gözlerle bakarsın ardına sonra, elinde yalnızca bir ipucu kalır belki, ömür boyu onu çözmek zorunda kalabilirsin. kendini aramakla geçirebilirsin o ömrü. bakarsın…

Yorum Bırak

YÜZEY – 6

– bana söylediklerinden türlü anlamlar çıkarıyordum. sendeki âni dönüşüme bahaneler bulmaya çalışıyordum ama bir türlü aklıma yatmıyordu. sonra hiç beklemediğim bir gün kendiliğinden anlattın olanları. şaşırdım. – anlattığımdan emin misin gerçekten? – ben daha çok anlatmadıklarını dinlemiştim. hani onlar yalansız. sonunda kafan karışır. enine boyuna düşünmeye bile cesaret edemediklerin gelir düşer aklına. sana neler söylenmiştir bugüne kadar? nerelerden geçmişsindir? neleri kabullenmişsindir? nelerden nefret etmiş?… şüphelerine sıkıca bağlıyken, bunca eminken yani yanlışlarından hayatın, neden tutup son adımda güvenmeye başlarsın? bir sonraki adımsa ilk adımdır, bilirsin. başka bir renge boyamak gerekir şimdi tüm olanları. başka bir sokaktan yürüyerek varmak aynı noktaya. durup…

Yorum Bırak