yaprağın hasretiyle
hüzünlenirken
ağacın kederini
de
hissetmekgitmek…
birçok şeyi düşünüp tartabiliyordum artık, arkasından bakabiliyordum. bir şeylerin arkasından bakabilmenin de bir çeşit hüzün getirdiğini o zaman öğrendim. bunu öğrendiğim anda da hüzünlendim. (hep hüzünlenecek bir şeyler keşfediyormuşum, bunu da, şimdi…)
arkasından baktıklarımca öyle bakışlar yemiştim ki daha önce, hâlâ ürperiyordum sanırım. en azından, çekiniyordum; bir şey söylemeye, tartmaya, anlamaya…
ama artık…
(…diye başlayan bir cümlenin, sonunu herkes bilir…)
sorularla yanıtları da baş başa bırakıp bazen, bıyık altından gülerek, oradan uzaklaşmak…
ama bu kez ağaca da, yaprağa da, hüzne de ana avrat!…
gitmek…
Yorumlar