Bu Mc Kinley parkının hiç bir özelliği yok. Mc Kinley’in de bir özelliği yok. Elimdeki kitapçıkta sadece Amerikan başkanlarından biri olduğu yazıyor. Oysa ilginç bir hikayesi olacağını düşünmüştüm. Oturduğum banktan kalktım. Parkı boylu boyunca yürüdüm. Metronun altından geçerek 6. caddeye çıktım. 77. sokak yerine yanlışlıkla 78. sokağa dalmışım. Sokağın da herhangi bir özelliği yok. Sağlı sollu tek katlı evler, önlerinde çimlik alan, garaj, düzgün ve sıkıcı yollar… Sokağı bir uçtan bir uca yürümeye başladım. Aradığımı bulamayınca bir kafeye oturup kahve söyledim. Önümdeki notları açıp okumaya başladım;
“Feragat, kelime anlamı olarak kişinin kendi isteği ile vazgeçmesidir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 1.bap 7.faslında ise “Feragat, iki taraftan birinin neticei talebinden vazgeçmesidir. Feragat ve kabul beyanı dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. Feragat veya kabul eden taraf mahkum olmuş gibi masarifi muhakemeyi tediyeye mecburdur. Feragat ve kabul, katî bir hükmün hukukî neticelerini hâsıl eder. Bilbeyyine hükme raptı kanunen mecburi olan hallerde müddeialeyh müddeinin neticei talebini kabul ederse müddeialeyhin dâvada devamı huzuru mecburi değildir ve bu kabul bundan başka hukuki bir netice husule getirmez” şeklinde düzenlenmiştir.”
Bunun Türkçesi ve uygulaması şudur; talep eden, talep edilen bir de talep konusu vardır. Talep eden olarak gelirsiniz, talebinizden feragat ettiğinizi söylersiniz. Beyanınız bağlayıcı olsun diye herkesin önünde okunur. O zamana kadar ödediğiniz tüm bedelleri yüklenir, imzayı çakar gidersiniz. Bundan sonra aynı konu ile ilgili olarak hayatın hiçbir yerinde, hiçbir aşamasında yeniden talep hakkınız yoktur. Beyanınız kesindir ve bağlayıcıdır. Dönemeyecek, vazgeçmeden vazgeçemeyeceksinizdir. Ta ki talep edilen aynı konu ile ilgili talebinizi “kendi” kabul edene kadar… Bundan sonra hayatınız bu beyana göre yeniden programlanacaktır. Beyanınızdan talep edilenin haberi olmasına bile gerek yoktur. O nasıl olsa beklenendir ve siz bir kere vazgeçmişsinizdir. Hayat aynı konu ile ilgili yeni taleplerinizi onun açısından beklemeye alır. Belli bir süre sonra kabul görmediğinde siler.
Deliler her zaman -her şeyin olduğu gibi- bunun dışındadır. Onlar baştan -her şeyden- feragat ettikleri için her şeyi, her istediklerinde, her zaman talep edebilirler ve hayat onları yakalayıp imzalarını alamadığı için istisnadırlar.
Bir de talepkârlar vardır: Onlar şartları yanlış değerlendirme yüzünden vazgeçmekle hata yapmışlardır. Bağlayıcı olduğunu bile bile her seferinde yeniden aynı taleple gelirler. Her red edilişte farklı yollar denerler. Onlar ilk hatada kalanlardır. Taleplerinin kendiliğinden kabul edilmesini umarlar her deneyişlerinde. Talep edip, sayıklayanlardır.
Notlarımı kapattım.
Yanlış sokak olduğunu bile bile girdiğim -dolayısıyla en başta yalan söylediğim- 78. sokaktan çıktım. Taksiye atlayıp otele döndüm. Bir beyanda bulunacaktım, unuttum.
—————–
-hiç değişmemişsin
-mümkün değil
-mümkün olmadığını bilmediğim için buradayım.
"Eşittir" tefrikasının tüm parçaları:
- EŞİTTİR; BAY RİDGE
- EŞİTTİR; ODALIK
- EŞİTTİR; FERMATIN SON TEOREMİ
- EŞİTTİR; BİR GÜN
- EŞİTTİR; REPLAY
- EŞİTTİR; TELAFFUZ
- EŞİTTİR; GERGEF
- EŞİTTİR; ÇİMLER DAHA YEŞİLDİ
- EŞİTTİR; “UZAK”
- EŞİTTİR; “YAKIN”
- EŞİTTİR; 6 FLAGGED & 1 DRAFTS
- EŞİTTİR; BRAWLERS
- EŞİTTİR; BAWLERS
- EŞİTTİR; BASTARDS
- EŞİTTİR; OUTLAND
- EŞİTTİR; BİBER
- EŞİTTİR; ..LAN
- EŞİTTİR; +/-
- EŞİTTİR; PARABELLUM
- EŞİTTİR; GÖZLERİDEN, GÖZLERİNDEN ÖPERİM
- EŞİTTİR; “SABAHLARI BALIĞA BEN ÇIKARIM”
- EŞİTTİR; ORANGE (BORGES?)
- EŞİTTİR; METELİK VERİN BANA
Yorumlar