İçeriğe geç →

Dügane-9

Ö. ile aramda şuna benzer bir konuşma geçti:


-Nerdesin bunca zaman?
-Bunları konuşacak zamanımız olacak. Brüksel’de. Sen nasılsın, babam-annem?
-Babam öldü. Bildiğini sanıyordum. Annem  Bodrum’a yerleşti artık. Torunları olunca kendini toparladı.
– U.’nun çocukları mı oldu?
– Evet. Rüzgar ve Deniz koydular adlarını, ikiz.
-…
– Bunca zaman sonra … Aramadın?
– Biliyorsun.
– Hiç bir şey bilmiyorum! Babamın öldüğünü bile bilmiyorsun. Tamam bak hiç birimizin umrunda değil. Ya annem? U.? Yeğenlerimiz? Çok zekiler, nasıl tatlılar. Babaanneleri tüm parayı onlara harcıyor nerdeyse. Babaanneleri… Annemiz yani. Bodrumdaki bahçeyi kazıttı, torunları rahatça oynasın diye yeniden yaptırdı her yeri. Limon ağacını kestirdi yılan tutar diye.

-Limon ağacını kestiler mi?
– Sen annemi bile aramadın!!!!!
-…
-…
– Hatırlıyor musun? 
-…
– Küçükken seninle sangalyoz kızartırdık güneşte üzerlerine tuz döküp.
-…?

– Ağustos sonu. Brüksel. Aynı cafe.


… dedi ve kapattı Ö.

Aklımdaki soruların yarısını bile soramadım. Sorduklarımın cevabını da. Resepsiyona iki şişe beyaz şarap, 5-6 şişe bira söyledim. Gün ağarana kadar içtim içtim. Kutuyu açmadım. Angelica’yı hiç görmedim. Odaya gelmedi. Sabah suyuyla denizden çıktığımda Angelica’ya otelin şezlonglarında bir gün önce gördüğüm yetmelerle uyurken rastgeldim. Sarmaş dolaş sızmışlardı. Mayosundan göğsünün biri fırlamış, daha sarışın olan onu avuçlamıştı. Salyaları akıyordu üçünün de.

Denizden çıkıp üstümü kuruladım. Otelde acele bir duş alıp arabaya atladım. Datça kavşaklarından çıkar çıkmaz benzinlikte durdum. İşedim. Bir paket sigara, bir kahve, jambonlu-kaşarlı sandviç ve benzin aldım. Sandviçi dişlerkrn bagajı açtım. Angelica’nın kişisel eşyalarının hepsini pasaport, notebook, tez dosyları, bir kısm oturma izni vs. gibi ıvırzıvır evraklar dahil çöpe attım. Yola koyuldum.

Güçtü. Bizim için. her zaman çok güç. Too much stuff, demişti biri/leri zamanında.

https://youtu.be/PCSFz_YycYA

…çalıyordu virajlarda yalpalarken. Hiç bir gün, mesela, anlamamışken. Anlamını.

Kategori: DÜZ YAZILAR

Yorumlar

Yorum Yap >>