– Aklını çelmeye çalıştım birçok kez. Sanki hatalı olduğumu kabul ediyormuş da özür diliyormuşum gibi bir tavır bile takındım.
– Gerçekten yaptın mı bunu? Ve ne zaman?
– Yaklaştın işte!…
Aşağı yukarı herkes, “benim gibi”, bir kaçış besliyordu. Ama “benimki gibi bir kaçış” olduğunu sanmıyordum. Herkesin kaçışı, zaten, farklı olmalıydı. Ancak, herkes kaçışına bir kişilik kazandırmayı başaramayabilirdi. Bunu ben de başaramamış olabilirim. Ama zaten amacımın bu olduğu da söylenemezdi. Ve benim için, kaçmak bir amaç değildi. En azından, bunun böyle olmaması gerektiğini düşünüyordum, sıkça. Yine de kesin konuşamıyordum, kendi kendime bile…
Yorumlar