İçeriğe geç →

Kategori: DÜZ YAZILAR

TAŞRA ÜNİVERSİTESİ KOMPLEKSİ

Hafta sonu sınav olduk. Okula ağzına geleni söyledi herkes. Muhabbet ister istemez diğer üniversitelere geldi. Taşra üniversiteleri kendi komplekslerini yarattı. Buralarda okuyanların tamamına yakınında kaybeden psikolojisi oluştu. Özellikle bir ODTÜ fenomeni var. Kampüs,ortam, vesaire… Bu çocuklardan başka bir şey çıkmazdı zaten. Onlar hep kurumlara inandılar. Birilerinin çıkıp onları eğitmesi, hazır kulüpler sunması, adam etmesi gerekiyordu. Kurumlar çevresinde büyülü isimler yaratılmış ve ÖYS yaralamış pek çok insanı. İkinci sınıf olma düşüncesini içselleştirmişler. Demirel politikalarıyla açılan bunca üniversitenin ve özelleşmeye rağmen ayakta kalmaya çalışan ODTÜ, Boğaziçi gibi büyüklerin gelecek 20 yılı meraklandırıyor beni. Güzel roman konuları çıkacak buralardaki ıskalanmış hayatlardan.

Yorum Bırak

NİNJA KAMLUMBAĞALAR

Kahve yanı delikanlı lokantası garsonunun ninja kaplumbağaları isim isim saymasının gün içinde küçülerek kaybolduğu yaşamın kimbilir kaçıncı ayı… Yanıbaşımızda süren kışın, yüzünü göstermemek için taktığı güneşten maske… Aydınlattığımı sandığım kuytu dengesizliklerim, çekingenliklerim, alnımdaki tuhaf ağrı hepsi benim suçum. Biliyorum. Traş fiatını öğrenmek için yaklaştığım berberin penceresinden görülen fiyat listesine bakıp uzaklaşışım. Kısacık artık saçlarım.”bir de splinter usta var”. Kahve yanı delikanlı lokantası garsonu.Bacaklarını izlemekten hala çekinmediğimiz liseli kızların ürkek bakışlarından kaçışım üzerine düşünmekle geçen uzunca otobüs yolculuğunda göz göze geldiğim yaşlı amca…”buyrun”. Oturun, tutucu ve ezici üstünlüğünüzün ezerek netsizleştirdiği yaşamımın tam da ortasına…Buyrun, oturun…

Yorum Bırak

MARIA MAGDALENA

Arkadaşımın iki yıldır çıktığı kızla muhabbet ediyorduk bu sabah. Bir kavgadan bahsediyordu ve bir kızdan. Sonra birden, kızı kirletmişler, dedi. Yetinmeyip bozduklarını da ekledi. Düşündüm. Bu kız namuslu saygıdeğer tavrını sürekli tekrarlardı. Çocuğa da vermiyordu zaten. Annemi kırmızı noktalı filmlerden birini izlerken yakalamıştım. Yaşım onaltı falandı. Annem gerçek bir muhafazakardır. O yaşa kadar nasıl yetiştirildiğimi düşünün artık. Ertesi gün doğru keraneye gidip anneme hiç benzemeyen bir kadını düzdüm. O kadar iyi davrandı ve ben stres içindeyken bunun keyifli bir şey olduğunu kavramamı sağladı. Sonradan çok fahişe düzdüm. Çoğunluğu iyi yürekli köylülerdi. Gerçekten içten davranırlar, inleme kısmı dışında, ve garip bir…

Tek Yorum