yirmi iki ufak not, muhtelif hediyelik eşya, peçeteye bir öpücük, ağlanmış bir mendil, zor durumda kalmamak için banyonun bir gözüne bırakılmış üç kadın pedi, bir pamuklu pijama (gri), otuz altı fotoğraf (biri vesikalık), çeşitli tarihlerde yazılmış on sekiz mektup, bir ruj, dibi kalmış bir allık (aynalı), saç kremi, biri seyahat tipi olmak üzere iki diş fırçası, bir kitap, teki sevişirken kaybedildiği için diğer teki de bırakılmış mor bir çorap (diğer teki bulunduğunda yanına kaldırılmak üzere), paketlendi, kaldırıldı.
günün birinde biri, sen uyuklarken, pazar pazar, tatlı tatlı evi temizlemeye başlar. üzerinde gece verdiğin pijama. kollarını, paçalarını kıvırmış. başka yer yokmuş gibi de yatak odasıyla uğraşır. perdeleri, pencereyi açar. ortalığa saçılmış ne varsa toparlar. göz ucuyla seyredersin tabi tatlı tatlı. mutfaktan da çaydanlığın tıkırtısı gelir. ne keyiflidir o sabah. hep de güneşli olur.
uğraşırken uğraşırken kalorifer peteğinin arkasında bir mor çorap buluverir. suratına sırıtarak bakar, “oh iyisin vallaa” der gibi. sen de gülersin dudağının kenarıyla. sonra usulca süzülür yanından; mutfaktaki çöp kovasının sesini duyarsın. tek kelime edemezsin. adamı döverler.
Yorumlar