Yalnızlığımdan utanırım sık sık. Özellikle erkek arkadaşlarımın kız arkadaşları güvensiz ve alaycı süzdükleri zaman. O bakışı hissedince katı, suskun ve saldırgan olurum çoğu zaman. Sıkıcı bir insan olduğumu bir şekilde ima ederler, daha çok utanırım. Arkadaşıma ayıp olmasınla yenilip gitmeme çabası birbirine geçer, o süreyi bir şekilde geçirip evime kaçarım. O kızlar da sevdikleri adam hatırına katlanır bana. Sonra apartman kapısında karşılaştığın komşun kafasını kaldırıp selam vermez. Merdivenleri çıkıp ev kapısının kilidini çevirince komşunun eğilmiş başı dikilir bir anda, kapı arasından evin içini görmeye çalışır. Selam vermek için kalkmayan o baş meraktan kalkıverir. Bir de yalnız çıkılan deniz kenarı tatilleri……
Yorum BırakYazar: Koçak
Böyle başlar, dengeli basit bir cümleyle. Karşılığında bir tepki alırsın. Hoşuna gider veya kızdırır, devam etmek istersin. Sen tepki verenden farklısındır, etkisindir. Devam edersin. Karşındaki seni tanımlamaya başlar. Sen tutarlı olmaya çalışırsın, biri olmaya gayret edersin, biri olduğuna kendin de inanırsın, o birini aramaya bile çıkabilirsin. İlerlemeye çalışırsın, o zavallı ilerleme kaygısı, kelime sayısı artar, kelime çoğaldıkça açıklamaktan çok gizlemeye yarar. Gürültüden hiç bir şey duyulmaz artık. O zaman yalnızlık, en iyisi olabilir. Biraz sessizlik, biraz gerçek, biraz teslimiyet.
Yorum BırakMutlaka bir uçurum olur. Ne olduğunu anlamadan yuvarlanır gidersin, bağıra çağıra düşersin. Sonra ya burası fena değilmiş dersin ya da bütün kemiklerin un ufak olur. Bakarsın hala ölmemişsin. Keşke ölseydim dediğin de olur ama çaktırmadan hayatta kaldığına sevinmeye başlamışsındır bile. Mecburen kırık dökük kalkar devam edersin. O uçurum vardır, düşülür. Bir insan yüzü, bir isim, bir ayartma, kışkırtma veya hayalle başlayabilir. Kendine bir şekilde geldikten sonra onun orada seni bekleyip durduğunu farkedersin. Daha kaç uçurum olduğunu bilmen mümkün değildir. Dahası düştükçe kendi derinine indiğin kuşkuludur. Böyle bir kural ve amaç yoktur yani. Düşersin, o kadar. Çoğu zaman aynı uçurumdan uzak…
Yorum Bırakdoktor önlüğünü çıkarıp petrol ofisi amblemli petrol yeşili hırkayı giyiyorum geceleri. altta mavi kot ve siyah kundura… hiç bir kız asla dönüp bakmıyor, asla. gündüz dönüp bakmayanlarsa sahilde yürürken selam vermeye başlıyor, eyvallah, aleyküm selam. bense hırkamı arıyorum, herkese bir selam çakmak için.
Yorum BırakBir akşam vakti geri dönerim size, davetsiz, hiç hesapta yokken. Gittiğimi iyisi mi hiç bilme. O zaman değiştirmez beklemek seni.
Yorum BırakAslında efendi çocuktur nazım. Hır gür sevmez, kavga çıksın istemez. Para pul sahibi oldu, selamı eksik etmez. Fenerde amigo, Saracoğlu’na iki eks atmadan girmez. Arkasında tempo tutan 50 bin kişi… Zıplar zıplar, başlar sevgiden ağlamaya. Bir süre sonra maç kalmaz, goller hikaye. Mahşeri bir kalabalığa bakıp başlar o günü düşünmeye. İnsanların bölük bölük saf tuttuğu.
Yorum Bırakyol açılırsa duramaz yürürsün, kapanırsa oturur kalırsın. hepsi bu.
Yorum Bırakkalbi titreyerek bekledi. ventriküler fibrilasyon, filmlerde kalbi durduğu için şok verilen hastaların kalbindeki sorundur. aslında kalp gerçekten durunca şok işe yaramaz. ventriküler fibrilasyondaysa şok verilir. hasta ya döner ya ölür. ventriküler fibrilasyon kalbin kasılamayıp titremesi halidir. kelime anlamı da titreme, seyirmeye denk düşer türkçede. ya döner ya ölür. kalbi titreyerek bekledi.
Yorum BırakTopladığı bir demet papatya camdan kavanoza konunca kökler ışığa dayanamayıp çürümeye başlamıştır. Kız bir kaç günlük ömür katma isteğiyle kavanozu gaste kağıdıyla sarıp karşısına bir tabure atar, oturur. Okul üniformasını çıkarmamıştır bile… Kız bakar, çiçek bakar, ışık bakar, susarlar birbirlerine. Ki ışık var kusur gösterir, ışık var çiçek açtırır. Belki beyaz değil, ışığın saydam oluşundan. Dünyayı görünür kılarken yok oluşundan. Bu mevsimde çiçek sevmek, akla zarar. Hiçlikten beyaza… Sonra rengarenk.
Yorum Bırakburadayım. bulunduğum yeri tanımadan. aslına bakarsan hatırlamıyorum sorduklarını. ister miydim gelmeyi? her kavuşmayı başlatan bir karşılaşmadır nasılsa. ayrılığın farkına varınca aşk oluyor biliyor musun? sen kavuştuğunu sanarken, her karşılaşma bir elveda. buradayım, neresi olduğunu bilmeden. Canım yanınca annemi mi çağırsam babamı mı diye düşünerekten. hastanın dizine çekici vurduğunda sert bir vole yapıştıran hayat, dipdiri sağlık. ohh… ve yutma refleksi, açları doyurmak, falan filan.
Yorum Bırakbahar geldi, şarapçılar sahile dökülsün artık. dünyanın güzelliğinden kendilerine pay çıkarsınlar. bir vakitlik de onlar kendini büyük görsün artık.
Yorum Bırakgün gelir kederliyiz, gün gelir üzülmek elden gelmez.
Yorum BırakÜniversitede bakıp iç geçirdiğin bir kızla karşılaş dedi bana, gözlerinin etrafındaki kırışıklara bak, çaktırmadan onu incitmeden, bir zamanlar ne güzel olduğuna hürmetle. Ölüm ucundan gösterir kendini o zaman, yüzünü açık eder o güzel kız, gururunu silerek. Bak, der gözlerimin etrafındaki kırışıklara, derste elimi atardım kamışına, oynardık saatler boyu. Çıldırmış gibi eve kapanmalar sonra, bir gün iki gün. Akşam olur dışarı çıkardık aklımıza gelirdi neden sonra… Hiçbir nefes o an aldığımız kadar temiz olabilir mi? Ateşten, gençlikten, aşktan geçip arındırılmış bir atmosfer… Üstünde ozon kalkanları, bıkıp usanmadan batıp doğan güneş bir de, ormanın bir köşesinde yeni keşfedilmiş bir böcek türü, onu…
Yorum BırakBozkırda gidiyor tren, güney ekspresi. Gökte yarım ay, dipsiz gece, toprak katı, dikenli çalılar sert, dikenlerin üstünde çiğ. Ay toprağın ve dikenlerin üstünde parlıyor. Tek bir ağaç yok mu bu ovada? Gümüş bir tepsi ufka uzanan. Bozkırda gidiyor tren. İlerledikçe küçülüp oyuncak kadar kalıyor. Kara kuru bir amca, Bir deri bir kemik, yollara alışkın. İnsan dediğin nelere alışmıyor. Yaslamış başını cama, yüzü ay ışığında parlıyor. Tak tak tak tak tak tak, sivaslıyım diyor, ayva yer misin?
Yorum Bırakbu narin yapraklar mı yardı ağacın kara kuru kabuğunu? gövdenin içinde açan ölür. çıkmak için sabretmek gerek. ağaç mı? sabrediyor o da. bin kere delinse sırtı, suyunu esirgemiyor. çiçek açsın da… yarası genç bir kız kadar güzel olduktan sonra varsın inceden sızlasın dalları.
Yorum Bırak