Her öğleden sonrası ganyancıda televizyon başında devrilirdi Birol abinin. Altı patlar birol abi. Yıllarını verdiği ganyan mevzuunda altılının altısını da yatırmasıyla meşhurdu. Öyle yürüdü yani namı. Lafı dinlenir adamdı. Taşak oğlanıydı da aynı zamanda. Nevi şahsına münhasır mahalle eğlencesi. Altı patlar birol abimiz net konuşurdu türlü hususta. At mı koşar baht mı birol abi? diye sorma gafletinde bulunduğumda, ”atların amına koyim yeğenim” demişti mesela. Çok uzatmazdı lafı. Evli üç çocuk babasıydı. Servis çekerdi okullara. Ekistıraya da giderdi denk geldikçe. Piknik organizasyonuydu, okul gezisiydi, şirket toplantısıydı. Ağzına içki koymazdı. Sulandırmazdı kafasını. Nassın diye sorunca, ”at gibi” derdi. Dün altılıyı tutturmuş ömrü hayatında ilk defa. Sevinçten sokağın başına kadar yürümüş. Dönüşte, onunla birlikte sekiz yüz elli kişinin daha tutturduğunu söyleyen ganyancıya ”hebsini ayrı ayrı tebrik ederim” demiş. Bugün akşam üzeri dükkanın önünden geçerken gördüm, iyakşamlar dedim. Sağol dedi. Bi de çay ısmarladı.
ALTI PATLAR BİROL
Kategori: DÜZ YAZILAR
Yorumlar