RESİM:
“Théophile Gautier, Velázquez’in Las Meninas’ını ilk kez gördüğünde, kendisini “Tablo nerede?” diye haykırmaktan alıkoyamamıştır.
İlk bakışta, tablo basit bir konuyu işlemektedir. Kralın beş yaşındaki kızı Margarita (infanta), nedimeleri (las meninas) ve soytarılarıyla çevrelenmiş olarak tablonun ortasındadır. En dip tarafta, saray nazırının silueti görülmektedir, ama biraz daha yakından ve daha dikkatle bakılınca, tabloda başka kişilerin de olduğu fark edilir. Dip duvarın üzerinde bir ayna vardır ve aynadan İspanya Kralı IV. Felipe ile Kraliçe Avusturyalı Maria-Anna’nın görüntüleri yansımaktadır. Ressamın bizzat kendisi, üzerinde çalıştığı tuvalde bize ters dönmüş olarak görünmektedir. O halde, resmi yapılan kimdir, kimlerdir? Tablonun adının belirttiği gibi nedimeler mi, küçük prenses mi, yoksa kral ve kraliçe mi? Tablonun mekânı nerededir? Ressamın çalıştığı atölyede mi, yoksa kral ile kraliçenin bulunduğu yerde mi? Acaba iki tablo mu vardır? Biri gördüğümüz, diğeri de görmediğimiz, yapıldığını anladığımız… Asıl tablo hangisidir? Öte yandan, kral ile kraliçenin durdukları yer, aynı zamanda bizim de, seyircinin de durduğu yerdir. Nedimeler (Las Meninas), bakanın bakılan olduğu ve tablonun kişilerinin arasına katıldığı tek resimdir; ayna, kral ile kraliçenin görüntüleriyle birlikte, bizimkini de yansıtmak durumundadır.”
(michel foucault- kelimeler ve şeyler-imge-arka kapaktan)
FOTOĞRAF:
“Biliyor musun, biz fotoğrafçılar, genellikle sol gözümüzü kapatırız fotoğraf çekerken. Sağ gözümün gördüklerini sol gözüm görmez. sol gözümün düşlediklerini ise sağ gözüm bilmez.
bu ne demek oluyor?
bu şu demek oluyor ki, söylediklerinin yarısını düşlemiş olmalıyım. öbür yarısını ise objektifime bakanlarla, fotoğraflarıma bakanlar düşünmüş olmalılar. Makbulü, bana sorarsan bu olurdu.”
(ferit edgü-seyir sözcükleri’nden)
YAZMAK:
“kelime, arapça k-l-m kökünden gelmekte, yaralamak demektir; iz bırakan, kanayan, acıtan, dağlayan. kelime çul, elbise. terziler dikip duruyor unutulmuş masal şehirlerinde. yaralarımızı gizleyen kelimeler, hayatın gece güzelliği. hem acıtıyor, hem acıyı gizliyor kelime.”
(onur caymaz-gece güzelliği’nden)
MÜZİK:
vivaldi’nin yanılgısı mevsimleri karıştırmasıydı.
GÖZLÜK:
gözlüklerim nerede?? gözlüklerim nerede???
>> Zero 7 / In the Waiting Line / 4’10”
Yorumlar